Kıskançlık

Kıskançlık

Önsöz

Bu dosya, 29-30 Kasım tarihlerinde yapılan “Kıskançlık” konulu 6. Bursa Psikanaliz Günleri’ndeki konuşmalardan ve bu konuşmalara eklenen iki çeviriden oluşmaktadır. Bu konuyu seçmemizin nedeni kıskançlığın psikanalitik açıdan yeterince incelenmediğini düşünmemizdi. Öte yandan Türkçe’de ruh sağlığı çalışanlarının kıskançlık hakkında yayınladıkları yazılar ya da bu konuya ayrılan kitaplar da sınırlıdır. Ancak edebiyat kıskançlık konusunu geçmişte olduğu gibi günümüzde de hayli yoğunlukla ve incelikle ele almaktadır. Kıskançlık, edebiyatı da harekete geçirmektedir. Biz hem etkinliği hem de Psikanaliz Yazıları’nın dosyasını kıskançlığa ayırarak psikanalistleri de harekete geçirmek istedik. 

Dosyamız “Eğer birisinde kıskançlık yokmuş gibi görünüyorsa, o kişide kıskançlığın yoğun bir bastırmaya uğradığını ve sonuçta bilinçdışı zihinsel dünyasında daha büyük rol oynadığını söyleyebiliriz.” diyen Sigmund Freud’un “Kıskançlık, Paranoya ve Eşcinsellikteki Bazı Nevrotik Düzenekler” başlıklı metniyle başlıyor. Freud bu yazısında kıskançlığı üçe ayırır: yarışmalı ya da normal, yansıtılmış ve sanrısal kıskançlık. Paranoid hastanın, eşinin bilinçdışını nasıl fark ettiğini ve bunun onun kıskançlığını nasıl etkilediğini vurgular. İki hastasının düşlerini karşılaştırarak düşler ile ilgili önemli bir tespitte bulunur. Freud, erkek eşcinsellerin anneleri ile ilişkilerini açıklarken, erkek kardeşin bu ilişkide nasıl bir rol oynayabileceği ile ilgili bir ruhsal düzenek de ileri sürer. 

“Kıskançlıktan Hasede” başlıklı yazısında Talat Parman Freud’un, Daniel Lagache’ın, Klein’ın ve Lacan’ın kıskançlık konusuna yaklaşımlarını anlatmaktadır. Yazı kıskançlığı tanımlayarak ve psikopatolojideki yerinden söz ederek başlamakta ve kıskançlık ile yas tutma, narsisizm ve öfke arasındaki bağlantıyı açıklayarak sürmektedir. T. Parman, yazısında Lacan’ın, kardeş için “araya giren müdahaleci” dediğini vurgulamakta ve bu durumun özdeşleşme ile bağını anlatırken kıskançlığın farklı bir yorumuna yer vermektedir. 

Didem Aksüt Dönmez ve Gamze Özçürümez Bilgili yazılarında Othello’daki iki karakteri değerlendirmektedirler. Othello ve Iago arasında geçenler Shakespeare’in edebi dehası sayesinde kıskançlık ve haset hakkında bize çok şey göstermektedir. G. Özcürümez Bilgili bu iki ögeyi kötülük açısından değerlendirirken analist-analizan ilişkisindeki bazı noktaları da aydınlatmaktadır. D. Aksüt. Dönmez ise oyunu ve Othello’nun düştüğü durumları Freud’un “Kıskançlık, Paranoya ve Eşcinsellikte Bazı Nevrotik Mekanizmalar” başlıklı makalesini temelinde çözümlemiştir.

Yazar Hakan Akdoğan ile daha önceleri öykü yazımı konusunda çalışma fırsatı bulmuş olan Gizem Ozan Aslan, yazarın “İlişmek” adlı kitabının psikanalitik yorumunu yapmıştır. Kitapta kıskançlığın ilkel, paranoid ve saldırgan köklerine inilmekte ve kıskançlığın körüklediği regresyonun gelebileceği son nokta ve bu seyirde izleyebileceği yollar gösterilmektedir. 

6. Bursa Psikanaliz Günleri’nin film gösterimi bölümünde Çağan Irmak’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği “Mustafa Hakkında Her Şey” izlenmişti. Nesrin Koçal’ın filmden esinlenerek yazdığı yazıda kıskançlık narsisizmle ilişkili olarak değerlendirmektedir. Bunu yaparken çok farklı bir yol kullanan Koçal, “Mustafa psikanalize nasıl başvururdu?” sorusundan yola çıkarak kıskançlığın narsisizmle bağlantılarına ışık tutmaktadır.

Ben de bu dergideki yazımda rekabet ve kıskançlık arasındaki etkileşimleri irdelemeye çalıştım. Kıskançlık ve haset ne kadar birbirine yakınsa rekabet ve özdeşleşme de kıskançlığa o kadar yakındır. Bu yazıda yarışma, kıskançlık ve hasedi rekabeti etkileyiş biçimleri açısından inceledim. Ruhsal gelişimin sağlıklı ilerlemesi için önemli olan rekabet ve özdeşleşmeyi engelleyebilecek ögeleri araştırdım. 

Dosyada ayrıca Peter Neubauer’in “Rekabet, Haset ve Kıskançlık” başlıklı yazısını da bulacaksınız. Bir çocuk psikanalisti olan Neubauer çocuklarda gözlemlediklerini patolojik durumlardan değil de normal gelişim açısından yorumlamaktadır. Yazarın önem verdiği bir diğer nokta psikanalistlerin anne-çocuk ikilisinin yanında çocuğun babası, kardeşleri ve diğer yakın akrabaları ile ilişkilerine de dikkat etmelerinin gerekliliğidir.

Kıskançlık, bu dosyada irdelediğimiz ya da yeterince ele alamadığımız yönleri ile üzerinde düşünmeye ve yazmaya devam edilmesi gereken bir konudur. Bunun Türkiye’de yaşayanlar için toplumsal yönleriyle de  çok önemli olduğunu belirtmek gerek. Örneğin son zamanlarda hayli artan kadın cinayetlerinin çoğunda şiddetin nedeni olarak kıskançlık öne sürülmektedir. Etnik topluluklar arasındaki kıskançlık ve haset de günümüzde varlığını sürdüren diktatörlük, faşizm ve terörizm eğilimlerinin kökeninde yer alabilmektedir. Kardeşler arasındaki kıskançlığın  tarihin en eski çağlarından beri var olduğunu biliyoruz. 

Psikanalizin bu konuda söylemiş olduklarına çok şey eklenebileceğini düşünüyorum. Umarım psikanalizin, kıskançlık hakkındaki saptamaları hem ruh sağlığı hem toplum bilimleri alanlarında çalışanlara daha çok ulaşır. Biz bunu önce bir toplantı ile sonra bu dosya ile yapmaya çalıştık. Şimdi sıra sizde.

 

 Ali Algın Köşkdere

 

 içindekiler

  • sunuş - Talat Parman
  • önsöz - Ali Algın Köşkdere
  • kıskançlık, paranoya ve eşcinsellikteki bazı nevrotik düzenekler - Sigmund Freud/ Çevirenler Ali Algın Köşkdere, Nesrin Koçal
  • kıskançlıktan hasede - Talat Parman
  • zavallı othello - Dİdem Aksüt Dönmez
  • iago, sen kimin nesisin? - Gamze Özçürümez Bilgili
  • ilişmek - Gizem Ozan Aslan
  • kıskançlık ve narsisizm mustafa hakkında her şey - Nesrin Koçal
  • rekabet ve kıskançlık - Ali Algın Köşkdere
  • rekabet, haset ve kıskançlık - Peter B. Neubauer/ Çevirenler Şeyma Kama, Nihan Dikme, Ali Algın Köşkdere

dosya ötesi

  • sevmek, çalışmak... ve tembellik etmek mi? Öğrenmeden haz alma ve almamaya psikanalitik bakış - Emmanuelle Caule/ Çeviren Orçun Türkay
  • nereye kadar? - Talat Parman
  • müzikteki mizahı ve kahkahayı metapsikolojik olarak dinlemek mümkün müdür? - Marianne Baudin/ Çeviren Perge Akgün

ingilizce özetler

etkinlik duyuruları